NEDEN KİLO VEREMİYORUM

Çoğumuz bu soruyu belirli dönemlerde kendimize sormuşuzdur. Neden kilo veremiyorum?  Beslenmenize, yaşantınıza, fiziksel aktivitenize özellikle dikkat edersiniz fakat yeterince kilo kaybedemezsiniz. Peki bunun sebebi nedir?

Kilo vermenize engel pek çok faktör vardır. Bunlar; bilinçli-bilinçsiz yapılan beslenme hataları, hormonal dengesizlikler, vitamin-mineral eksiklikleri, stres gibi faktörlerdir. Genel olarak hepsinin ortak noktası metabolizma hızının yavaşlamasıdır. Metabolizma yavaşladığında kilo verme yavaşlar ya da durma noktasına gelir.

YANLIŞ DİYET UYGULAMALARI

Son yıllarda popüler diyetler,  kilo verdiren çaylar, otlar, detox programları fazlasıyla çoğaldı. Maalesef çoğu bilimsellikten uzak olmasına rağmen büyük ilgi görüyor. İlgi görmesinin en büyük sebebi kısa sürede hızlı kilo vermeyi vaat etmesi. Evet bir çoğu kısa zamanda kilo verdiriyor. Fakat uzun dönemdeki etkileri görmezden geliniyor. Hızlı kilo verdiren, günlük besin ihtiyacını karşılamayan, tek tip besinler üzerinde yoğunlaşan, proteini, karbonhidratı ya da yağı aşırı yüksek diyetler yağ kaybı yerine kas ve sıvı kaybına neden oluyor. Diyet sonrasında kısa süre içinde verilen kilolar fazlasıyla geri alınıyor. Metabolizma ve vücut fonksiyonları olumsuz yönde etkileniyor.

ÖĞÜN SAYISINI AZALTMA

Kilo verme sürecinde başvurulan yöntemlerden biride öğün sayısını azaltmak. Bu kalıcı kilo kaybına değil metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Öğünlere daha aç girilmesini sağlar ve gece saatlerinde yeme ataklarıyla sonlanır. Öğün araları uzadığında metabolizma çöküşe girer. Ayrıca öğün sayısı azaltıldığında vücut için gerekli olan besinlerin büyük çoğunluğu karşılanamaz. Unutmayın metabolizmayı hızlandırmanın yolu az az sık sık beslenmekten geçer.

ETİKET OKUMAMAK

Hazır paketli gıdalar alınırken ve tüketilirken yapılan en büyük yanlış içindekiler kısmına bakmamak. Maalesef  market ürünlerinin çoğu şeker ilaveli. İçeriklerine bakılmadan tüketildiğinde bilinçsizce vücuda şeker alınır. Alınan şekerler ise vücudumuza özellikle de karın bölgemize yağ olarak geri döner.  Bunlara çoğu diyet ürünleri de dahildir. Meyveli yoğurtlar, diyet bisküviler, krakerler, kahvaltılık gevrekler, meyve suları ve daha pek çoğu şeker ilavelidir. Bu konuda yapmanız gereken tek şey içindekiler kısmını okuduktan sonra seçim yapmaktır.

İNSÜLİN DİRENCİ

İnsülin direnci kilo vermede en büyük engellerden biridir. İnsülin direnci vücudun insüline karşı tepkisiz kalmasıdır. Kan şekeri normal seviyede olduğunda da bu durum gözlenebilir.. İnsülin direnci olup olmadığını anlamanın yolu açlık kan şekeri ve insülin değerine bakmaktır. Açlık kan şekeriyle insülin değeri çarpılıp 405’e bölündüğünde sonuç 2.7’den yüksek çıkıyorsa insülin direnci var demektir. İnsülin direncinin belirtileri; kilo vermede zorluk, sık acıkma, kilo artışı, yorgunluk vb.

Fiziksel aktiviteyi artırarak ve beyaz ekmek, patates, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek (kan şekerini hızla yükselten) besinlerden uzak durarak insülin direncini kontrol altına alabilirsiniz.

HİPOTİROİD

Tiroid bezinin az çalışması sonucu hipotiroid gözlemlenir. Hipotiroid kilo artışı, yorgunluk, kabızlık, cilt kuruluğu, tırnak kırılması gibi problemlere yol açar. Metabolizmayı yavaşlatarak kilo vermeyi zorlaştırır. Eğer kendinizde bu belirtileri gözlemliyorsanız en kısa sürede bir hekime başvurunuz.

DÜŞÜK VİTAMİN VE MİNERAL DEĞERLERİ

Bazı vitamin ve mineral eksiklikleri de metabolizmayı yavaşlatarak kilo vermeyi zorlaştırır. Özellikle D vitamini ve demir eksikliği metabolizma üzerinde önemli rol oynar. Eğer sizde kilo veremeyenlerdenseniz sebebi vitamin ya da mineral eksikliği olabilir.

AZ SU TÜKETİMİ

Yeterince su içmeyince vücudumuz düzenli bir şekilde çalışamaz ve kilo verme süreci olumsuz yönde etkilenir. Su içmek için susamayı beklememelisiniz. Susama hissi artık vücudun susuzluktan bağırma aşamasıdır. Suyu her zaman yanınızda taşımalı, göz önünde bulundurmalısınız. Eğer su içmede zorlanıyorsanız kabuk tarçın, nane, limon, nar gibi besinler ile tatlandırabilirsiniz.

Yoğun kilo verme çabalarına rağmen yeterince kilo kaybı yaşanmıyorsa beslenme düzeninizi gözden geçirmeli ve kan değerlerinize baktırmalısınız. İnternette gördüğünüz ya da başka birisine yazılmış diyetleri kendinize uygulamak yapılacak en büyük yanlıştır. Diyet kişiye özeldir. Her bireyin boyu, kilosu, kan değerleri, günlük yaşantısı farklı olduğu gibi diyeti de farklıdır.

Zorlu kilo verme sürecini kolay bir şekilde atlatmak istiyorsanız size tamamen özel diyet oluşturacak bir diyetisyene başvurmalısınız.

GREYFURT

Greyfurt görüntüsüyle iştah açan, acımsı tadıyla pek hoşlanılmayan bir meyve. 

Ancak greyfurtun faydalarını okuduktan sonra bir şans daha vereceksiniz :)

Greyfurt folik asit, fosfor, A ve C vitamini açısından zengindir.

Lif içeriği yüksektir.

Güçlü antioksidan özelliktedir.

Glisemik indeksi düşüktür yani kan şekerini birden yükseltmez.

Kalorisi diğer meyvelere oranla daha azdır.

Kötü huylu kolesterolü düşürür, iyi huylu kolesterolü yükseltir

İnsülin direnci üzerinde olumlu etkileri vardır.

Özellikle prostat kanseri riskini azaltır.

Nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olur

İşte asıl bomba özelliği de kilo verimine ciddi katkı sağlaması. Araştırmalara göre öğünlerden önce greyfurt tüketmek kilo kaybı sağlıyor. Yağ yakımını destekliyor. Metabolizmayı hızlandırıyor.

Buraya kadar herşey çok güzel fakat greyfurt bazı kişiler için ölümcül etki oluşturabilir. Peki kimler greyfurttan uzak durmalı ?

Greyfurt bazı ilaçlarla etkileşime giren bir besin. İlaçların etkinliğini 40 kat artırıyor. Korkunç diimi. Tansiyon ilaçları, kolesterol ve kalp ilaçları, antidepresanlar, alerji ilaçları. Bu ilaçlardan kullanıyorsanız greyfurttan uzak durmalısınız. Greyfurt etkinliğini 24 saat gösterir. 

Düzenli ilaç kullanıyorsanız greyfurt tüketimi için lütfen doktorunuza danışınız.

HASTALIK SAVAR SÜT

Artık grip olunca içilmesi gerekenler listesine bu sütü de ekleyin. Sadece hastalık savar değil, bağışıklığı güçlendiriyor, yağ yakımını destekliyor ;)

Sütü nasıl yaptığımı anlatmadan önce süte kattığım iki mucizevi besinden bahsedeyim. Zencefil ve zerdeçal😍

ZERDEÇAL

Zerdeçal mucizevi bir besin. Pek çok hastalık üzerinde olumlu etkileri var. Hatta bazı hastalıklarda direk ilaç yerine kullanılmış. En dikkat çeken özelliği kanser savar olması. Bu mucizevi besin tam bir kanser düşmanı. Kanser hastalarında da özellikle kemoterapi görenlerde kemoterapinin yan etkilerini ciddi derecede azalttığı gözlemlenmiş. Bir diğer etkisi eklem iltihaplarını ve ağrılarını hafifletmesi. Kuvvetli bir antioksidan. Kan yağlarını azaltmada etkili. Kalp dostu. Karaciğer dostu. Vücudu zararlı maddelerden arındırır. 

❢Zerdeçalın etkisini katlamak için karabiberle tüketmek gerekiyor.

Zerdeçal günlük 1 çay kaşığı (silme) tüketilebilir. Bu sağlık bombası besini yemeklerinizde, salatalarınızda, içeceklerinizde ya da yoğurt ve süte katarak rahatlıkla tüketebilirsiniz.

ZENCEFİL

Zencefilin en bilinen özelliği sindirim problemlerine ve mide rahatsızlıklarına iyi gelmesi. Özellikle mide bulantısı ve kusmayı önlemede oldukça etkili. Ayrıca gaz ve hazımsızlık durumlarında da bir numaralı yardımcı. Yağ yakımını destekler. Kan yağlarının düşmesine yardım eder.

Bu iki besinin tüketiminde dikkat edilmesi gereken ortak nokta kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler tüketmemeli. Ayrıca safra kesesi taşı olan bireylerde bir uzmana danıştıktan sonra tüketmelidir.

Malzemeler

1 su bardağı süt

1/2 çay kaşığı zerdeçal

2 dilim zencefil (tozsa 1/2 çay kaşığı)

1 kabuk tarçın

Karabiber (damak zevkine göre)

1 çay kaşığı bal (tercihen)

Yapılışı

Tüm malzemeler cezveye eklenerek süt istenilen sıcaklığa gelene kadar ısıtılır. Ocaktan alındıktan sonra bal eklenir vee tüketime hazır :)

❣ Şifayı kapmadan önce bu şifa niteliğindeki sütü için güçlenin. Hem bağışıklığınız güçlensin hem de yağ yakımı desteklensin💪

Afiyet Olsun Bool Şifa Olsun

FİT ÇITIRCIK

Ara öğünlerinizi keyiflendirecek harika bir tarifim var;) Leblebi çakması, cips aromalı ortaya karışık bir tarif ;) tamamen doğal ve sağlıklı, hazır paketli gıdalar yerine tüketilebilecek harika bir alternatif ;) tek dikkat edilmesi gereken nokta porsiyon ölçüsünü aşmamak. 1 çay bardağı ara öğün için yeterli olacaktır;)

MALZEMELER

Haşlanmış Nohut

Baharat (pulbiber, kırmızı toz biber, kekik)

Sarımsak

Sıvı Yağ (birkaç damla)

YAPILIŞI

Haşlanan Nohutların zarları soyulduktan sonra baharat, yağ ve dilimlenmiş sarımsak eklenerek karıştırılır. Fırın tepsisine koyulur.  Onceden ısıtılmış fırında 180 derecede üzeri kızarana kadar pişirilir;)

Afiyetler Olsuun ;)

 ! Sıcakken tüketilmesini tavsiye ederim; ))